İyiliğe budalalık dediler, iyilikten vazgeçtik.
Dürüstlüğe saflık dediler, yalanı seçtik.
Kendimizden çok başkasını düşündük, sömürdüler.
Bencilliği, önce ben demeyi övdüler, inandık.
Sahip olduklarımızı göstermeye özendirdiler, özel
hayatlarımızı umumileştirdiler, usta riyakarlar olduk.
Çıplaklığı, kadının özgürlüğü olarak kodladılar;
özgürlüğümüzü ispat adına soyunduk.
Kötülük gördüklerimizin yine de iyiliklerini dikkate aldık,
saf bu dediler, gözümüzü açtık(!)
Sahip çıkmaya çalıştığımız değerlerimize; kalıplaşmış sığ
fikirler dediler, gericilikle itham ettiler. Değersiz kaldık.
Sahte karakterler yarattılar, inandık; yetmedi taklitçileri
olduk, alkışladık, değersize şöhret kazandırdık.
Moda adı altında ihtiyaçlandırıldık, Kısır döngü içinde daima,"Aldık, verdik ekonomiye
can verdik.” (!)
Endüstriye çalıştık. Çalıştık, kazandık ama asla doymadık.
Hep daha fazlasına sahip olmak istedik. Biriktirme illetine yakalandık.
Biriktirdik ama asla tatmin olmadık. Daha dedik. Varlık
içinde yokluk çektik. Yok demeyi öğrendik.
Eğlenceye harcadığımız paranın onda birini eğitime, sosyal yardımlaşmaya harcamaya kıyamadık!
Subliminal mesajları afişlere, reklamlara, o çok masum
zannettiğimiz çizgi filmlerin içine dahi ustaca yerleştirdiler; küçücük
beyinleri sekse özendirdiler bilemedik,
belki de bildik ama umursamadık !
Dini, kutsal saydığımız kitaptan değil; kitabı kendi çıkarlarına
göre yontup anlatanlardan dinledik. Kitabı indirene değil, kitabı anlatanlara
iman ettik! Dinle sömürüldük, kandık, kandırıldık.
Hakikatin, bilimin, ilmin peşine düşmek yerine; son model arabaların, güzellik/moda endüstrisinin peşine düştük. Aklımızı, hayallerimizi, hedeflerimizi sığlaştırdık.
Gözlerimizi
boyayan, beynimizi uyuşturan ekranların önünde kendimizi madara ettik. Köreldik,
ilkelleştirildik, insaniyetimizi unuttuk.
Ey modern dünyanın kıskacında sesi çıkamayan,
zavallılaştırılmış İnsan! Artık uyan !
Silah tüccarları için savaşların, ilaç tüccarları için
hastalıkların icat edildiği bir dünya burası kanma.
Sorgula, şüphe et ve anlamın peşine düş.
Gerçek şu ki kaybetmeye çok yakınız, kazanmaya çok uzak…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder