Kendini bulabilmek için bir tek kişiyi değil, birçok
kişiyi anlamaya çalışacaksın. Başkalarından geçerek bulacaksın kendini. Her
renkten çiçeği kokladığın gibi, her düşünceden eseri okuyacaksın. Her alandan meşhur şahsiyetleri iyice
tanıyacaksın. Çokların içinden özgün bir senteze varacaksın. Vardığın sentezi
içselleştireceksin. Ve zamanı geldiğinde
kendini kendine sunacaksın…
Bileceksin evvela her alanda en iyileri. Nasıl
çalışıp çabalamışlar da en iyi olmuşlar iyice öğreneceksin… Özel hayatlarındaki
keşmekeşlikleri de inceleyeceksin… İnceleyeceksin ki onların da zaafları olabilen yanlarını ve bunlarla nasıl başa çıktıklarını göreceksin. Sorgusuzca
anlamaya çalışacaksın onları. İnandığın değerlere ters düşen
tercihlerini görünce, kaçmayacaksın onlardan. Neyse o
şahsın meziyeti, onu harcamayacaksın işte. Çokça insanın nezdinde neden
ünlenmiş olduğunu iyice anlamaya çalışacaksın.
Aşkı Yunus’tan, gönlü geniş olmayı Mevlana’dan, erdemli olmayı Sokrates’ten öğreneceksin mesela… Öğretmen isen Tevfik Fikret gibi, mimar isen
Koca Sinan gibi olmayı isteyeceksin mesela. Mütefekkir isen Cemil Meriç gibi…
Besteciysen Sezen Aksu gibi…
Model alacaksın ama taklidi olmayacaksın. Onlar
hangi yollardan geçmiş de en iyi olmuşlar o yolu bulacaksın. O yoldan geçerken
yola kendi kokunu, kendi izini bırakacaksın.
Kiminin ahlakını, kiminin irfanını, kiminin ilmi metodunu, kiminin üslubunu rol model alacaksın kendine… Zira hepsi aynı kişide olmuyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder